Bu yüzden o soruyu şimdi sorma fırsatı buluyoruz bu blogdan, işin açıkçası hem heyecan verici hem de becerebilirimle geçen bir süreçten sonra, böylesi bir girişim içerisine girilmiş bulunuldu.
Soru şuydu(?) neden Ahmed Arif adına, Ahmed Arif şiirlerini, yaşamını, kavgasını anlatan ‘özel’ bir web sayfası yok, biliyoruz ‘işi gücü bırakıp bunlar mı düşünüldü onca sorunlar arasında” ya da “aradığımız her şeyi bir şekilde net üzerinden bulabiliyoruz, buna gerek yoktu”da diyebilirsiniz.
Göreceli bir konu bu ve tartışmaya açık bir kapı, bunu biliyoruz. Hani ‘şiir’i ne kadar ciddiye alınacağı açık bir tartışma konusudur kişinin ama her türlü sözlü – yazılı – görselde kendini buluyorsa bi’şey ve birey, hayli hayli tarzı önemli değil ama şiiri de içselleştirmiştir okuyucu diyerek düşünüyoruz.
Bu arabeskvari bir şiir olur, bu lirik ve/ya da başka bir tarz ve post-modernist şiir vb. imgeci olur. Ama sonuçta şiirdir ve etkileme gücüne bağlıdır. Kullandığı dil olsun, dinleyicisine ve okuyucuya hitap olsun değişkenlik gösterebilir. Sonuçta kullanılan şiir dilinin gücüne bağlıdır.
Oysa Ahmed Arif, başlı başına bir ekolü resimlemektedir, farklıda olsa Nâzım Hikmet dönemi gibi, Can Yücel ve Hasan Hüseyin, Enver Gökçe’lerle birlikte, birçok eski ve de yeni şairler için (örnekler çoğaltılabilir) önemli bir yerdedirler. . Elbette buna Brecht’te, Neruda ve Lorca gibi diğer şairlerde dâhil olmak zorundandırlar. Çünkü aynı dili yani halk dilini kullanmışlardır. Ki halende konuşmaktadırlar. Bunun adı da enternasyonalizmdir. Neticede şiirin bizce dili de bu yüzden kavgadır.
Sonuçta ‘şiirlerin birer halkların anadili” oluşundan kaynaklanmaktadır.
Zira büyük üstat Nâzım Hikmet'ın aksine Ahmed Arif üzerine yaygın bir bilgi dağarcığımız yok, ama neden olmasınlar(?)da var, şüphesiz Nâzım Hikmet gibi Ahmed Arif’te yukarıda az – çok adını andığımız ve (isimlerini sıralasak sayfaların yetersiz kalacağı) diğer şairler üzerine bilgi sayfaları neden olmasın? Hele – hele teknolojinin ön plana çıktığı günümüz bu dünyasında ve bunun ilk adımı neden şuan Ahmed Arif olmasın?
Günümüzde milliyetçilik gibi tehlikeli olgular üzerinden Nâzım Hikmet ve Ahmed Arif’i ayırmaya kalkışanları da düşününce onların aksine Nâzım Hikmet’in Ahmed Arif’e, Ahmed Arif’in de Nâzım Hikmet’le birlikte diğer şairlere bir el uzatıldığı neden düşünülmesin?
Çünkü ne Nâzım Hikmet’i Ahmed Arif’ten, ne de Ahmed Arif’i Nâzım Hikmet’le birlikte José Marti’den, Bertolt Brecht’ten, Poplo Neruda’dan, Aragon'dan Garcıa Lorca’dan ya da Mayakovski gibi ayrı birer tarz yaratmış şairlerden ayrı tutabiliriz.
Bu çok mu zordur!
Hayır, zor değildir!
Zira başından beridir de aslında öyledir, değiştirmeye – değiştirilmeye uygun olunan ve bulunanları buna katmasak, şair ve şiirin gerçek anlamda önceliğini tarih boyunca aramak buna yeterlidir. Çünkü şiir ikna edicidir ve susturulamamıştır.
Atilla İlhan, İlhan Berk, Nâzım Hikmet gibi bu değerli üstatların bırakın (bazı istiğnalar dışında) yaratılmış kültür merkezleri dışında birer web sayfaları bile yok, bunun başında da Ahmed Arif gelmektedir. Çünkü o halk dilini bütün devletler kendilerine tehlikeli bir güç olduğu düşüncesine kaptırdıkları için susturulmaya çalışılmıştır, o yüzden diyoruz Ahmed Arif bunun başında gelmektedir.
Tıpkı Nâzım Hikmet’e sözde ‘vatandaş’lığını verenler gibi, Ahmed Arif’te hak ettiği yeri alacaktır/almalıdır. O yüzden bu WebBlog bunun ilk adımıdır ve biliyoruz ki ileride de bunun gerçek adımlarını atacak olanlar olacaktır.
Bu yüzden Ahmed Arif Blog’s adıyla burjuvazinin de çelişkilerini kullanarak, Ahmed Arif adında bir sayfa şuan açılmış durumdadır.
Elimizdeki materyal şu anlık google’da arama yapsanız bulabileceğiniz malzemeleri geçmez, hem yazılı hem de görsel anlamda, yalnız belirttiğimiz gibi bu ilk adımdır ve son olmayacaktır.
Bundandır ki, siir.kolektifi@gmail.com adıyla oluşturmuş olunan e-posta aracılığıyla, şiirin ikna edici ve birer halk dili olduğunu kanıtlamaya davet ediliyorsunuz şuan bu yazıyı okuyarak.
Bu davete katılın!
● Bilgi notu: Ahmed Arif üzerine çeşitli yerlerde röportaj, biyografi vb. çeşitli materyal bulunanlar yukarıda verilen e-postayı kullanarak ulaşabilirler. Gönderilen materyaller göndericinin adıyla Ahmed Arif Blog’s da yayımlanacaktır.